Masal Düğünüm

6 Ağustos 2015...

Hayatımın en güzel günlerinin başlangıç tarihi.. 

Düğün günüm:) 
Herşey masallardaki gibiydi. Ama tabi öncesi..hazırlıklar.. Hiç bitmeyecek gibi geliyordu:) 

Şu an neresinden bahsedeceğim bilemedim. 

Gelinliğim hazırlıklar içinde beni en az uğraştıran olmuştu. Sadece bir gün Kadıköy'ü gezmiştim ve gelinlikçilerde istediğimi bulamayacağımı anlamama yetmişti. Benim dilimden Nurten ablacığım dışında kimse anlamazdı :) Gelinliğimi de Nurten Ablama diktirmeye karar verdim. 

İstediğim model klasik çok basit bir modeldi aslında.. Ama benim için önemli olan kumaştı. Hayatımın en özel gününde giyeceğim gelinliğin en özel kumaştan, benim için özel yapılmasını istiyordum. 

Alt kısmında İpek Ziberlin, üst kısmında da Fransız Danteli istedim. İpek Ziberlinle bir kez tanıştı mı insanın gözü başka saten görmüyor.:))) Fransız Danteline gelince, zaten ondan daha zarif ve ince dantel bulmak neredeyse imkansız bence. 

Gelinlikçilere İpek Ziberlin ve orjinal fransız danteli dediğinizde kapıyı 8000-10.000TL den açıyorlar. Kumaşını ben kendim alarak gelinliğimi bunun yarı fiyatına getirmiş oldum. Eminönü'nde Astek Kumaş'tan Recep Bey çok yardımcı oldu bana. 

Kumaş işi de Kapalı Çarşı gibi aslında biraz kör kuyu. Güvenilir bir yer bulmanız çok önemli. İpek Ziberlinin de Fransız Dantelinin de benzerleri çok fazla. İpek Ziberlin alacaksanız mutlaka küçücük bir parçayı çakmakla yakmalarını isteyin. İpek Ziberlin yandığında aynı kağıt yanığı gibi kül oluyor ve saç yanığı gibi kokuyor. Görüntüsü ziberline çok benzeyen kumaşlar ise yandığında plastik gibi kokuyor ve uzuyor.. Fransız danteline gelince ben Solstiss marka dantel aldım. Paket zaten yanımda açıldı ve etiketi üzerindeydi.  Sonrasında iki provayla Nurten Ablam düğünden bir hafta önce teslim etti. 

Düğün mekanı seçimi epey uzun sürmüştü ve bizi neredeyse bıktırmıştı. Mekan dışında süslemeler ayrı maliyet, ışık-ses ayrı, menü ayrı maliyet derken kafamız karma karisik omustu. Kişi sayımız da çoğu mekan için yetersizdi. Bu nedenle düğünümüzü haftaiçi yapmaya karar verdik. Misafirlerimizin büyük çoğunluğu yurtdışından ve şehir dışından geleceği için bizim için çok da birşey değişmedi. 

Mekan seçiminde özellikle tarihi dokusu olan bir yer olmasını istiyorduk. İlk başlarda hep bahçeli, dış mekanı olan yerlere bakmıştık.

Anadolu yakasında Hidiv Kasrı, Avrupa yakasında ise Çadır Köşkü favorimizdi. Ama ikisinde de trafik kabusu bize engel oldu. İyi ki de engel olmuş:) Öncelikle Anadolu yakasını listeden çıkardık. Daha sonra yağmur korkusu sardı bizi. Malum mevsimler bazen şaşırabiliyor. Yağmur yağmayacağının garantisi yaz bile olsa olmuyor. 

Daha sonra kapalı mekan arayışına girdik. Derken bir an gözüme "Sultan Sarnıcı" takıldı. Yolumuzun üzeriydi. Hadi gidip bir bakalım dememizle gittik ve daha kapıda mekana aşık olduk. "Bulduk" dedik. Hem de burnumuzun dibinde sayılır. Derken o an hemen anlaştık. Sanırım ekim sonlarında daha düğünümüze on ay kadar varken mekan sorununu çözmüş olduk. Mekan seçimini çok doğru yaptığımızı düşünüyorum. Organizasyon, yemekler, servis, müzik hepsi harikaydı.

o merdivenlerden o gelinlikle dusmedim ya bravo bana :))

hayatimin en ozel ani :))

masalda gibiydim :))

Müzik kısmında sarnıcın kendi Dji oldukça iyiydi ama ben  ilk çıkışımı ve dansımı canlı müzikle yapmak istiyordum. Bunun için Grup Tria bize muhteşem bir müzik yaptı. İnstagram sayfası @gruptria.

Grup Tria

Çıkış şarkımız Yann Tiersen'nin "J'y suis jamais allé "parcasıydı. İlk dansımız ise "Pervane" şarkısının müziğiydi. Bir de pasta şarkısı seçimimiz olmuştu. O da Oya Bora'dan "biz dunyayi cok sevdik" şarkısıydı. Müzik seçimlerini iyi yaptığımızı düşünüyorum. Aranızda kararsız olanlar varsa bence bir dinlesinler. Test edildi onaylandı.:) 

Gelin buketimi ve damat yaka çiçeğini Beşiktaş' ta atölyesi olan Yunus Karma yaptı. İnstagram sayfası @yunuskarma. Daha önce nikah buketimi ve taçımı yapmıştı. O yüzden harika bir buket yapacağından emindim -ki öyle oldu. 

       

Gelinlik ve damatlık askılarımızı nerede yaptırdım?  

Laleli'den Beyazıt'a çıkarken tesadüfen yer tezgahında tellerden bisiklet yapan birini gördüm. Sadece bisiklet değil turistler için isimli bir çok çeşit tellerden hediyelikler yapıyordu. Nasıl bir şey istediğimi gösterdim. Çok uygun fiyata iki adet askı hazırkadı bize. İnstagramı malesef yok ama ilgiliyseniz, hava da güzelse Laleli'den Beyazıt'a doğru yürüyün karışınıza çıkabilir.:) 


Kuaförüm Nevesta Kuafördü. Canım Reyhancığım beni kırmayıp hazırlanmam için otele gelmişti. Ne stressiz ne rahat hazırlanmıştım. İnstagram sayfası @nevestakuafor. 

                                                 

Davetiyelerimin modelini ilk kez Evlilik Fuarı'nda görmüştüm. 

El yazmasıydı ve fiyat adeti oldukça pahalıydı. Fotoğrafını çekmiştim ve ben bunu nasıl uygun fiyata malederim diye düşünmeye başladım.:))


Derken bir kaç matbaacı tanıdıkla görüştüm. Önce kağıdını temin ettim. Mukavva üzeri kraft sıvama. Rica minnet bir yerde yaptırdık. Uygun ebatlarda kestirdik.

Geldik baskı kısmına!!! Şöyle bir çözüm bulduk. 

Cevahir alışveriş merkezinin en alt katında bir kaligraf var. Ona benim için bir adet davetiye yazmasını rica ettim. Daha sonra onun yazdığı orjinal davetiye üzerinden kalıp çıkarıldı ve serigraf baskı tekniği ile tüm kartlar tek tek basıldı. 

Dantel kısmı zaten benim alanım. Bir gün boyunca yıkadım, ütüledim, kestim, diktim, bağladım ve bittiler :) orjinal el yazması bende çerçevede duruyor şimdi.:) iyi ki o kadar uğraşmışım diyorum.

yikadim utuledim diktim :)

Düğün hediyeliklerimizi de yine Evlilik Fuarı'nda görüp çok beğenmiştim. Onun da imalat yeri Şark Han'ın biraz yukarısındaydı. Toptan fiyatına alıp onu da uygun fiyata maletmiştim. Etiketlerini de güzel yazısı olan bir tanıdığımız bıkmadan yazmıştı sağolsun. 

Ani ve hediye kosemiz

Son olarak kısaca balayımızdan bahsedeyim. Balayımızın ilk yarısında Dalaman Antalya arasında Kalkan Koyu'na gittik. Tepelerde kendi havuzu olan küçük bir villa kiraladik. Muhteşem manzarada ve doğada harika bir hafta geçirdik. Villasepetim' den erken rezervasyon yapmıştık ve hayli karlı çıktık. Fethiye, saklıkent, kaş hepsine yarımşar saat mesafedeydi. Hem gezdik hem dinlendik. Gozlerden uzak, dugun stresinizi atabileceginiz, basbasa bir balayi planliyorsaniz bir degerlendirin derim ;)  

Balayımızın ikinci yarısına Fransa'da devam ettik. Nice havaalanına inip, Monaco, Nice, Cannes ve Marsilya'dan sonra evimize döndük. 

Eve yerleşme kısmı da başka bir yazıya kalsın. Şuraya bir kaç balayı fotoğrafı yükleyip yazımı burada bitireyim. 

Sevgiler. 

Melek

birileri sabirsiz kahvaltiya baslamis bile:))

seyirlik ne cok yer var canim memleketimde

Kalkan'daki ruya evimiz:)

Nice

Marsilya

Marsilya'nin meshur balik corbasi "bouillabaisse"

Marsilya

Monaco'da taze evliler :)